Yarım asrı aşkın bir süredir, 20 metrekarelik bir dükkanda hayatın ritmini takip eden bir usta var: Nihat Bey. Yıl 1965, Nihat Bey henüz hayatının baharındayken, yılda toplamda 50 saatlik bir eğitim alarak saat tamirciliğine başladı. O günden bu yana, toplumda zaman kavramının önemini gözler önüne seren her biri aldıkça büyüyen bir mirasa dönüşen saatleri tamir ediyor. Bugün kendisi, sadece bir saat ustası değil; aynı zamanda zamanın değerini yeniden hatırlatan bir hayat hikayesinin de temsilcisi haline gelmiş durumda.
Nihat Bey’in küçük dükkânı, aslında bir zaman kapsülü gibi. Dükkanın kapısı her açıldığında, içeriye girenler geçmişin izlerini taşıyan saatler ve anılarla dolu bir dünyaya adım atıyor gibi hissediyor. "Zaman, sadece bir ölçü birimi değil; aynı zamanda yaşanmışlıkları, anıları ve deneyimleri taşıyan bir hikaye" diyor Nihat Bey. Müşterileri, saatlerini tamir ettirmek için geldiklerinde, Nihat Bey onlara sadece saatlerini geri vermiyor; aynı zamanda zamanın ne kadar değerli olduğunu da hatırlatıyor.
58 yıl boyunca pek çok saat modelini tamir eden Nihat Bey, sadece mekanik saatlerden elektronik saatlere kadar çeşitli saatlerle başa çıkmayı başarmış bir ustadır. Dükkanında parçaların düzenli bir şekilde yerleştirildiği masalar, her birinin ne kadar değerli olduğunu bildiği saat parçalarıyla dolup taşıyor. "Bir saat, sadece zamanı göstermez; aynı zamanda bir anıyı da taşır" diyen Nihat Bey, her tamir edilen saatin ardında bir hikaye olduğunu vurguluyor. Bu bakış açısıyla, Nihat Bey'in dükkanında yapılan her tamirat, aslında bir tarihin yeniden canlanması demek.
Nihat Bey, dükkânını açtığı günden beri zamanın ne kadar değerli olduğunu insanlara hatırlatma misyonunu üstlenmiş. Her gün kapısının önüne çıkan tabelasında "Saat tamiri yapılır" yazıyor. Ancak bu sadece dükkanın işlevini anlatan bir afiş olarak kalmıyor; aynı zamanda zamana karşı bitmeyen bir mücadelenin de simgesi haline geliyor. "Saatin tiktakları, hayatın akışını simgeler. Bir saat, bir insanın hayatının ne kadar değerli olduğunu bize hatırlatır" diyor. Nihat Bey, hâlâ her saatin ardındaki hikayeyi dinlerken gözlerinin parladığını ve bu işin kendisine verdiği mutluluğu hissettiğini belirtiyor.
Yarım asır süren bu yolculuk, yalnızca bir meslek hikayesi değil, aynı zamanda bir tutku ve azim hikayesidir. Nihat Bey, işinde sürekli olarak kendini geliştirirken, aynı zamanda genç nesillere de ulaşarak onların da bu mesleğe ilgi duymasını sağlamaya çalışıyor. Dükkanının arka kısmında, zaman zaman stajyerler çalıştırarak, saat tamirciliği sanatını yeni nesillere aktarmak için elinden geleni yapıyor. "Zaman, sürekli akıyor ama teknoloji de hızla ilerliyor. Gelecekte, bu meslea olan ilginin devam etmesi için gençlerimizi bilinçlendirmeye çalışıyoruz" diye ekliyor.
Her yeni gün, Nihat Bey için bir yenilik ve bir keşif. Çeşitli saat markalarının yeni modellerini incelemek ve bu modellere uygun tamir yöntemleri geliştirmek için geçirdiği zaman, mesleğine duyduğu aşkı besliyor. Kendini sürekli geliştiren bir usta olarak, şimdilerde eski saat modellerini tamir ederken, aynı zamanda modern saatlerin bakımını yapmaktan da büyük keyif alıyor. Herhangi bir tehlikede veya devre dışı kaldığında, insanların zamanı öğrenmesine ve hatırlamasına yardımcı olmak, Nihat Bey'in misyonudur.
Nihat Bey’in hikayesi, sadece bir dükkânın ve bir ustanın yaşamını anlatmakla kalmıyor; aynı zamanda bir değerler zincirinin ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Geçmişle köprü kuran bu dükkan, zamanın getirdiği değişimlere rağmen, insanlara hatırlatılan eski değerler sayesinde ayakta kalmayı başarmış durumda. Nihat Bey, hayatın geçici olduğunu kabul etse de, zamanın değerli olduğunu onun hikayesiyle fısıldamaya devam edecek. Ve böylece, 58. yılında, zamanın durmaması için çalışmaya devam ediyor.