Son yıllarda Türkiye'de bireysel emeklilik sistemine (BES) olan ilgi artarak devam ediyor. Son istatistiklere göre, BES'te yer alan katılımcı sayısı 17,36 milyona yükseldi. Bu sayı, ülkemizde bireysel emeklilik sisteminin ne kadar önemli bir tasarruf aracı haline geldiğinin bir göstergesi. Türkiye'nin 2023 verilerine göre, bireysel emeklilik sisteminde yer alan kişi sayısında yaşanan bu artış, vatandaşların geleceğe yönelik tasarruf etme bilincinin ne denli geliştiğinin bir kanıtı. Peki, bu sistemin avantajları nelerdir ve Türkiye'deki emeklilik planlamasında nasıl bir rol oynamaktadır? İşte detaylar.
Bireysel emeklilik sistemi, 2001 yılında uygulamaya geçirilen ve 2013 yılında zorunlu hale gelen bir tasarruf sistemidir. Sistemin temel amacı, çalışan bireylerin emeklilik dönemlerinde ek gelir sağlayarak daha rahat bir yaşam sürmelerini desteklemektir. Katılımcılar, düzenli olarak yaptıkları birikimlerle, emeklilik dönemlerinde birikimlerinin değer kazanmasını ve daha iyi bir yaşam standardına sahip olmayı amaçlarlar. BES, kişilerin emeklilik sürecinde yalnızca zorunlu statüdeki emeklilik sigortası ile yetinmeyip, ek bir tasarruf havuzu oluşturmalarına olanak tanır.
Bireysel emeklilik sisteminin sunmuş olduğu çeşitli avantajlar, katılım oranlarını artıran temel etkenlerdendir. Öncelikle, devlet katkısı sistemi ile katılımcıların birikimlerine ek bir teşvik sağlanıyor. Yüzde 25 oranında devlet katkısı, tasarrufların hızlı bir şekilde çoğalmasına yardımcı oluyor. Ayrıca, vergi avantajları ve esnek ödeme seçenekleri, BES’i cazip kılan unsurlar arasında yer alır. Katılımcılar, istedikleri dönemlerde katkı paylarını artırabildikleri gibi, ihtiyaç halinde birikimlerinin bir kısmını da erken çekebilme imkanına sahipler.
Diğer bir önemli özellik ise, bireysel emeklilik sisteminin risk yönetiminin başarılı bir şekilde yapılmasıdır. Çeşitli fon seçenekleri ile katılımcılar, risk tercihlerine göre daha güvenli veya daha yüksek getiri bekleyen fonları seçebilirler. Böylelikle, bireysel emeklilik sistemine yapılan yatırımların getirisi, katılımcıların tercihlerine göre farklılık gösterebilir. Ayrıca, BES müşterileri, sektör içindeki güçlü bir rekabetle birlikte, kendi ihtiyaçlarına en uygun planları bulma şansına sahip olabiliyorlar.
Tüm bu faktörler, Türkiye'deki bireysel emeklilik sistemine olan ilgiyi artırarak katılımcı sayısının 17,36 milyona ulaşmasına önemli ölçüde katkı sağlıyor. Geleceğe dönük tasarruf bilinci, özellikle genç nesil arasında yaygınlaşmakta. Fakat, bireysel emeklilik sisteminin sunduğu olanakların tam anlamıyla değerlendirilebilmesi için bilinçli bir yaklaşım da gerekmektedir. Dolayısıyla, bireylerin BES hakkında daha fazla bilgi edinmeleri ve kendi finansal geleceği için gerekli adımları atmaları bu süreçte kritik bir önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye'deki bireysel emeklilik sistemi, katılımcı sayısının sürekli artmasıyla birlikte, ülkenin ekonomik yapısına önemli bir etki yapmaya devam ediyor. Bireylerin gelecekteki emeklilik dönemlerini güvence altına almak için bu sistemi tercih etmesi, hem kendi tasarrufları hem de ülke ekonomisi açısından büyük avantajlar sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda bu rakamların daha da büyümesi ve bireysel emekliliğin gücünün daha fazla hissedilmesi bekleniyor. Gelecek nesillerin huzurlu bir emeklilik dönemi geçirmesi için günümüzde yapılan bu tasarrufların önemi daha da artacak gibi görünüyor.