Avustralya'da gerçekleşen ve ülke genelinde büyük bir yankı uyandıran "ölüm meleği" davasında, jüri kararını verdi. Avustralya'nın New South Wales eyaletinde geçtiğimiz yıl açılan davada, Angelina T. isimli kadının, bir sağlık tesisinde çalıştığı dönemde hasta ölümlerinde rol oynadığı iddia ediliyordu. Dava, hem Adalet Bakanlığı hem de kamuoyunun dikkatini çekerken, jüri duruşmaları boyunca sunulan kanıtlar ve tanık ifadeleri, olayın ciddiyetini gözler önüne serdi.
2019 yılında, Angelina T. isimli hemşire, birkaç hastanın beklenmedik bir şekilde hayatını kaybetmesi üzerine gözaltına alındı. İlk başta, bu ölümlerin doğal nedenlerden kaynaklandığı düşünülse de, soruşturma derinleştikçe, kadının bu ölümlerle bağlantılı olduğu iddiaları gündeme gelmeye başladı. Soruşturmanın genişlemesi, sağlık tesisi içerisindeki bazı ölüm kayıtlarının incelenmesi ile ivme kazandı. Dava süresince, Angelina'nın, hastalarının tedavi sürecinde kasıtlı olarak ilaçlarını değiştirdiği ve bazı durumlarda onlara yanlış tedavi uyguladığı öne sürüldü.
Jüri, yapılan duruşmalar boyunca elde edilen tanık ifadeleri ve uzman görüşleriyle bu iddiaları ciddi bir şekilde değerlendirdi. Hemşire arkadaşları, Angelina’nın davranışlarının sıradışı olduğunu ve bazı hastalar hakkında kaydedilen olayların şüpheli olarak değerlendirilebileceğini aktardılar. Her biri, duruşmaların ortaya koyduğu deliller ışığında, Angelina'nın eylemlerini ve niyetlerini sorguladı.
Davanın sonunda jüri, Angelina'nın suçlu olduğuna oybirliğiyle karar verdi. Üç haftalık duruşmaların ardından jüri üyeleri, 12 saatlik bir müzakere sürecinin ardından aldığı kararı duyurdu. Bu karar, hem Avustralyalılar hem de uluslararası kamuoyu tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Birçok kişi olayı, sağlık sistemindeki güvenlik açıklarının bir yansıması olarak değerlendiriyor ve buna karşı tedbir alınması gerektiğini savunuyor.
Ülkede yaşanan bu trajik olay, hemşirelik mesleğine olan güvenin sarsılmasına sebep olurken, sağlık çalışanlarının etik davranışları ve hasta güvenliği konusunda da tartışmalara yol açtı. Uzmanlar, soruşturmanın açığa çıkardığı bu tür vaka sayısının gelecekte daha da artabileceği konusunda uyarılarda bulunuyorlar. Bu bağlamda, sağlık alanındaki düzenlemelerin, çalışanların eğitiminin ve denetiminin artırılması gerektiği belirtildi.
Avustralyalı topluluk, davanın iyi bir örnek teşkil etmesi ve bu tür vakaların önüne geçilmesi adına gerekli adımların atılmasını talep ediyor. Korkunç olayın üzerinden çok geçmeden, sağlık sektöründe değişim rüzgârlarının başlaması bekleniyor. Öte yandan, Angelina'nın cezası henüz kesinleşmedi ve gelecek duruşmalarda ceza miktarının belirlenmesi konusunda farklı senaryoların gündeme gelebileceği düşünülüyor.
Ölüm meleği olarak anılacak olan bu dava, hem toplumsal bilinci artıracak hem de sağlık sektöründeki boşlukları gözler önüne serecek. Orta vadede, benzer olayların tekrar yaşanmaması için uygulamaların sıkılaştırılması gerektiği, bu davanın sonuçlarıyla daha da netleşebilir.