Son dönemde Orta Doğu’da artan gerginlikler, İsrail’in Suriye'nin başkenti Şam'a yaptığı son hava saldırısıyla bir kez daha gündeme geldi. Bu saldırı, bölgedeki siyasi ve askeri dinamikleri sarsarak yeni bir kriz senaryosunun habercisi olabilir. İsrail’in hedef aldığı noktaların ne olduğu, Suriye’nin yanıtının ne olacağı ve uluslararası toplumun bu duruma tepkisi gibi konular, süratle merak edilen sorular arasında yer alıyor.
İsrail, geçmişte de ardı ardına Suriye topraklarında operasyonlar gerçekleştirmiştir. Bu saldırıların temel nedenleri arasında, İran’ın bölgedeki askeri varlığını zayıflatmak ve Suriye toprakları üzerindeki milis gruplarına İsrail'e yönelik tehdit oluşturabilecek silah sevkiyatlarını engellemek yer alıyor. Son saldırı, İsrail tarafından "güvenlik tehdidi" olarak değerlendirilen unsurlara karşı gerçekleştirildi. Analistler, bu durumun Tel Aviv yönetiminin İran’ın Suriye'deki etkisini sınırlama çabalarının bir uzantısı olduğu görüşünde birleşiyor.
Saldırının ardından Suriye hükümeti, bu eylemi kınadı ve yanıt verme sözü verdi. Suriye Dışişleri Bakanlığı, "İsrail'in saldırıları, haklarımızı korumak için uluslararası kanunlar çerçevesinde yanıtımımız olacaktır" şeklinde bir açıklama yaptı. Bu bağlamda, bölgedeki güç dengeleri üzerinde önemli etkileri olabilecek bir çatışma ortamı yaratma riski bulunuyor.
Uluslararası toplum ise bu saldırıya karşı kaygılarını dile getirirken, ABD, Rusya ve Avrupa Birliği’nden çeşitli açıklamalar peş peşe geldi. ABD, İsrail’in güvenlik kaygılarına yönelik genel bir destek verirken, Rusya ise Suriye'nin egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini savundu. Bu durum, gerilimi tırmandırabilirken, diplomatik çözüm arayışlarını da zorlaştırabilir.
Bölgedeki gerginliklerin artması, yeni çatışmalara zemin hazırlamakta. Özellikle İran'ın Suriye'deki etkisi ve buna karşılık İsrail'in saldırı politikası, Orta Doğu'da kalıcı bir barış sağlanmasını zorlaştırıyor. Uzmanlar, bölgedeki mevcut askerî operasyonların süreceği yönündeki görüşlerini belirtiyorlar. Ayrıca, İran'ın Hizbullah ve diğer milis gruplarla olan işbirliği, İsrail’in güvenlik kaygılarını artırarak yeni saldırılarına zemin hazırlayabilir.
Sonuç itibariyle, Suriye’nin başkenti Şam’a düzenlenen son İsrail saldırısı, sadece bölgedeki çatışmanın boyutunu artırmakla kalmayıp, aynı zamanda uluslararası diplomasi için de ciddi bir test niteliği taşıyor. Önümüzdeki günlerde bu hususta şekillenecek olay silsilesi, hem bölgenin hem de dünya gündeminin merkezine yerleşecek gibi görünüyor. Suriye’de yaşanan bu gelişmelerin yanı sıra, bölgedeki diğer ülkelerin tepkileri ve stratejik adımları da takip edilmesi gereken önemli unsurlar arasında yer almakta.