Günümüzde birçok insan, kariyer seçimlerinde kendi tutkularını ve hobilerini dikkate alarak daha anlamlı ve keyifli bir iş hayatı arayışına girmektedir. Bu durumdan etkilenen genç girişimcilerden biri de, gıda mühendisliğinden vazgeçip hobisini profesyonel bir meslek haline getiren Merve Arslan. Merve, gıda mühendisliği diplomasını aldıktan sonra, uzun zaman boyunca alandaki çeşitli firmalarda görev aldı. Ancak içindeki yaratıcılığı serbest bırakacak bir alan arayışında, mutfaktaki hobisine yönelmeye karar verdi. Şimdi büyük bir müşteri kitlesine ulaşarak siparişlere yetişmekte zorlanıyor.
Merve Arslan, üniversitede gıda mühendisliği okuyarak geleceğini bu alanda kurmak için üç yılını harcadı. Eğitim hayatında özellikle gıda teknolojileri ve ürün geliştirme konularına ilgi duydu. Mezun olduktan sonra, birkaç büyük gıda şirketinde çalışmaya başladı. Ancak, gün geçtikçe, işin soğuk yapısı ve iş yaşamının getirdiği sürekli baskı, Merve'yi mutsuz etmeye başladı. Gıda mühendisliği mesleği, onun yaratıcılığını ve kişilik yapısını kısıtlıyordu. Akşamları mutfakta geçirdiği saatler, ona huzur veriyor ve en büyük keyif kaynağı haline geliyordu.
Yıllar geçtikçe, Merve mutfakta yeni tarifler denemeye ve öz fabrika dışındaki etkinliklerde kendi spesiyalitelerini sergilemeye başladı. Kendi yaptığı tarifler, çevresindekiler tarafından beğeniliyor, arkadaşları ona sürekli daha fazla ürün yapması için talepte bulunuyorlardı. Merve, ilk başta bu geri bildirimleri önemsemese de, bir gün aklında bir fikir belirdi. "Neden bu yaptığım şeyleri daha büyük bir kitleye ulaştırmıyorum?" düşüncesi onu harekete geçirdi. Sosyal medyada bir hesap açarak yaptığı doğaçlama lezzetleri paylaşmaya başladı ve kısa sürede takipçi kitlesi hızla büyüdü.
Başlangıçta sadece arkadaşları ile paylaştığı tarifler ve görüntüler, kısa zamanda farklı şehirlerden siparişler almaya başlamasına neden oldu. Sosyal medya sayesinde duyurulan ürünleri, çiğ pastalar, sağlıklı atıştırmalıklar ve vegan seçeneklerden oluşuyordu. İş öyle bir noktaya geldi ki, Merve hobisi ile kazandığı gelir ile yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamaya başladı ve işini büyütmeye karar verdi. Önüne yeni hedefler koyarak, evini küçük bir atölyeye dönüştürdü.
Sattığı ürünlerde sağlıklı ve doğal malzeme kullanma prensibini benimseyen Merve, bu durumu kendi sloganı haline getirdi: "Doğanın sunduğu lezzet!" Ürünlerinin yanı sıra, birer sağlık kaynağı olduklarını da anlatmak için içerik paylaşımları yapmaya başladı. Biyo-yemek, vegan beslenme ve sağlıklı gıda tüketimi üzerine kendisini geliştirdiği literatürü takip etmeyi ihmal etmedi. Zamanla bu tavrı, izleyicilerine ilham tuttu ve genç gıda mühendislerinin kendi fikri projelerini gerçekleştirmeleri için cesaret verdi.
Merve, bir süre sonra gıda mühendisliğinden edindiği bilgi ve deneyimle, siparişlerini nasıl daha etkili bir şekilde üretip paketleyeceğine dair stratejiler geliştirdi. İşletmesini büyüttüğü her nuovi gün, telefonda gelen sipariş sesleri ile dolmaya başladı. Gelen siparişler artarken, Merve'nın hedefi sadece kâr elde etmek değil, aynı zamanda sağlıklı besinleri herkesle buluşturmak oldu. Ancak artan talepler karşısında, sürdürebilir bir üretim yapabilmek için ek bir yardım almak zorunda kaldı.
Merve Arslan, hobisini mesleğine dönüştüren pek çok insan için bir örnek haline geldi. Kendi markasını oluşturma yolunda ilerleyerek insanlara sağlıklı ve lezzetli gıda seçenekleri sunmayı başardı. Bugün, yalnızca sosyal medya üzerinde değil, birçok etkinlikte kendi markasıyla stant açarak iyi bir satış yapıyor ve insanlara sağlıklı bir yaşam tarzı hakkında bilgi veriyor. Özgüveniyle değişen hayatı, her geçen gün yeni maceralara ve fırsatlara kapı açıyor.
Hobisine duyduğu tutku ile yola çıkan Merve, şimdi işini büyütmek için daha çok çalışmanın peşinde. Siparişlere yetişebilmek için stratejiler geliştiren genç girişimci, hayallerinin peşinden koşmaya ve insanlara ilham vermeye devam ediyor. Onun hikayesi, hayatta neyi seviyorsanız onun peşinden gitmenin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.