Son yıllarda Türkiye'de özellikle FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü) adıyla anılan yapının suistimalleri ile birçok dolandırıcılık vakası gündeme gelmiştir. Bu dolandırıcılık olayları, sahte belgeler ve yalan beyanlarla gerçekleştirilen karmaşık bir şebeke tarafından yönetilmektedir. Milyonlarca liralık maddi kayıplara yol açan bu dolandırıcılık örgütleri, FETÖ'nün adını kullanarak mağdurları tuzağa düşürmeyi başarmaktadır. Bu yazıda, FETÖ yalanı ile nasıl dolandırıldıkları, hangi yöntemleri kullandıkları ve devletin bu konuda aldığı tedbirler üzerine detaylı bir inceleme yapılacaktır.
FETÖ, 1970'li yıllarda eğitim alanında başladığı faaliyetleriyle önce küçük gruplar oluşturarak kendisine müritler toplamaya başlamıştır. Zamanla, bu eğitim kurumları aracılığıyla siyasette ve ekonomik alanda güçlenmiş, sonrasında ise devletin çeşitli kademelerine sızmayı başarmıştır. 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi, FETÖ'nün gerçek yüzünü tüm Türkiye'ye göstermiştir. Ancak FETÖ'nün varlığı sadece siyasi anlamda değil, aynı zamanda ekonomik anlamda da büyük zararlara yol açmıştır. Çeşitli yatırım fırsatları, iş el birliği gibi yalanlarla insanları kandırarak büyük meblağlar toplayan dolandırıcılar, bu örgütün adını kullanarak kendilerine meşruiyet kazandırmayı başarmışlardır.
FETÖ bahane edilerek gerçekleştirilen dolandırıcılık yöntemleri oldukça çeşitlidir. Öne çıkan yöntemlerden bir tanesi, sahte yatırım fırsatları sunmaktır. Dolandırıcılar, insanların FETÖ’cü olduğu iddia edilen şirketlere veya müteahhitlere yatırım yaparak büyük kazançlar elde edeceklerini iddia eder. Bu yatırım vaadi çerçevesinde insanların birikimlerini veya kredi çekerek aldıkları paraları dolandırıcıların hesaplarına yatırmaları sağlanır. Bunun yanı sıra, sosyal medya ve internet üzerinden yürütülen sahte kampanyalarla bağış toplama girişimlerine de sıkça rastlanmaktadır. Dolandırıcıların oluşturduğu sahte hesaplar, FETÖ karşıtlığı üzerinden duygusal bir zemin yaratarak insanların yardım etmeye yönlendirilmesine neden olur.
Bu tür dolandırıcılık olaylarına maruz kalan kişilerin büyük bir kısmı, kendi ceplerinden çıkarılan paraların geri alınamayacağını düşündükleri için seslerini çıkarmakta zorlanmaktadır. Ancak, dolandırıcılar gün geçtikçe daha da cesaretlenmekte ve daha fazla kişiyi hedef alabilmektedir. Dolandırıcılık mağdurlarının birçoğu, yaşadıkları durumu çevrelerine anlatmaktan çekinmekte ve bu nedenle dolandırıcılar için daha elverişli bir ortam oluşmaktadır.
Devletin bu tür dolandırıcılık vakalarına karşı aldığı tedbirler ise her geçen gün artmaktadır. Emniyet güçlerinin yürüttüğü operasyonlar, FETÖ yalanına dayanarak dolandırıcılık yapan birçok çetenin çökertilmesini sağlamıştır. Ancak, bu tür dolandırıcılık olaylarının önlenebilmesi için halkın bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Herkesin dikkatli olması, rapor edilmesi gereken durumları zamanında bildirmesi, bu dolandırıcılık şebekelerinin faaliyetlerini engelleyebilir.
Son olarak, vatandaşların karşılaşabileceği dolandırıcılık yöntemlerine karşı önlemler alması önemlidir. Yapılan her yatırımın, verilen her bağışın sorgulanması ve gerçekliği araştırılması gerekmektedir. FETÖ adı altında yapılan dolandırıcılık vakalarına maruz kalmamak için dikkatli olmak, tüm bireylerin sorumluluğudur. Böylece hem kendi finansal güvenliğimizi korumuş oluruz, hem de dolandırıcılara geçit vermemiş oluruz.
Unutulmamalıdır ki, dolandırıcılık her zaman bir zayıflık veya ihmalden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, kişisel bilgilerinizi paylaşırken, tanımadığınız kişilerden gelen yatırım veya bağış taleplerine karşı oldukça tedbirli olmalıyız. FETÖ adı altında yaşanan bu tür olumsuz gelişmeler, toplumun genelinde bir güven kaybına yol açmakta ve dolayısıyla bu tür örgütlerin faaliyetlerini tahrip edecek bir etki yaratabilmektedir. Bu nedenle, bilinçli bir toplum oluşturmak için birbirimizi bilgilendirmek ve dolandırıcılığa karşı birlikte mücadele etmek büyük önem taşımaktadır.