Birleşmiş Milletler (BM) raportörü, son dönemde İsrail’in Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırıları sert bir dille eleştirdi. Raporda, bu eylemlerin uluslararası hukuk açısından ‘soykırım’ tanımına uyduğu belirtilerek, uluslararası topluma seslenildi. Raportör, bu durumun, bölgedeki insani krizi derinleştirdiğini ve bu süreçte silah şirketlerinin elde ettiği rekor kârların dikkat çekici olduğunu vurguladı. Gazze’nin mevcut durumunu ele alarak, BM’nin bu tür eylemleri durdurmak için acil tedbirler alması gerektiğini savundu.
BM raportörü, raporunda İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarının neden olduğu yıkım ve ölümleri detaylandırarak, bunun sadece bir çatışma değil, sistematik bir soykırım olduğunu ifade etti. Gazze’nin sıkışık yapısının da bu saldırılar sonucunda daha büyük bir insani felakete zemin hazırladığını kaydeden raportör, sivil halkın yaşadığı sıkıntıyı gözler önüne serdi. Raporda, uluslararası toplumun bu duruma kayıtsız kalmasının ciddi sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıda bulunuldu.
İsrail’in Gazze’ye yönelik bağımsız ve tarafsız bir soruşturmanın yapılmasının gerekliliği üzerinde duran BM raportörü, yaşanan olayların ciddiyetini vurguladığı gibi, özellikle silah endüstrisinin bu durumdan nasıl faydalandığını da işaret etti. Silah üreticilerinin çarpıcı kâr oranları, savaşan taraflar arasında yaşanan çatışmaların şiddetini artırıyor ve savaş ekonomisinin büyümesine zemin hazırlıyor. Bu durum, savaşın özel bir sektör olarak görüldüğü ve insan hayatının bir meta haline geldiği gerçeğini açığa çıkarıyor.
Gazze'deki krizin, uluslararası silah ticaretinin büyümesiyle nasıl bir etkileşim içinde olduğu, BM raportörünün raporunda da önemli bir yer tutuyor. Son yıllarda, silah şirketlerinin kârlarının artışı dikkat çekici bir şekilde yükselmiştir. Bu süreçte, gerçekleşen çatışmalar ve savaşlar, silahlanmanın teşvik edilmesine ve daha fazla üretim yapılmasına olanak sağlamaktadır. Birçok ülke, bu çatışmaları tırmandırarak gerekli silahları sağlayan kaynaklar aramaktadır. Dolayısıyla, silah şirketlerinin bu süreçte daha fazla gelir elde etmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
BM raportörü, bu durumun sadece bir ekonomik kriz değil, aynı zamanda etik bir sorun olduğuna da vurgu yaptı. İnsanların yaşamları üzerinden elde edilen kârlar, insani değerlerin ne kadar göz ardı edildiğinin bir göstergesi olarak nitelendirildi. Savaş ve çatışmalardan beslenen bu endüstrinin, kalkınma ve barış üretemediği, aksine tahribat yarattığı ifadesi dikkat çekti. Savaş ekonomisinin getirmiş olduğu yüksek kazançlar, şirketlerin bu tür çatışmaları desteklemesine ve dolaylı olarak beslemesine yol açıyor.
Bunun yanı sıra, raporda, uluslararası toplumun bu duruma kayıtsız kalmaması gerektiği ve ülkelerin silah alımında daha dikkatli olması gerektiği üzerinde de duruldu. Raporda, “Soykırımlara son vermek için harekete geçmezsek, silah satışlarının bu tür çatışmalara yol açmasına daha çok tanık olacağız” ifadelerine yer verildi. Bu kapsamda, BM ve diğer uluslararası kurumların, silah ticaretini denetlemek ve bu tür durumlarla ilgili somut adımlar atmak için faaliyet göstermesi gerektiği vurgulandı.
Kısacası, Gazze’deki insani durumun düzelmesi ve bu tür soykırımların önüne geçilmesi için uluslararası dayanışmanın ve iş birliğinin kaçınılmaz olduğu konusunda tüm dünya uyarıldı. BM raportörü, sesinin duyulması ve gereken aksiyonların alınması için uluslararası toplumun harekete geçmesini bekliyor. Gazze’de yaşananlar, sadece bölge için değil, dünya için de acılara ve kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle, insanlık onuru ve yaşamı için savaş karşıtı bir duruş sergilemek, herkesin üzerine düşen bir borçtur.