Amasra, Karadeniz'in gözde turistik beldelerinden biri olarak bilinirken, son günlerde yaşanan olay bu güzel şehrin gündemini değiştirdi. Çevre bilinci ve iş güvenliğinin ön planda tutulduğu bu dönemde, Amasra’da faaliyet gösteren bir kömür ocağına 1,3 milyon lira ceza kesildi. Bu durum, yerel halkın ve çevrecilerin büyük tepkisini çekti. Peki, bu cezanın arka planında neler var? Yazımızda detayları inceleyelim.
Amasra'daki kömür ocağı, geçtiğimiz günlerde yaptığı faaliyetlerle ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın denetimlerinden geçti. Denetim sonucunda işletmenin çevreye zarar verdiği, iş güvenliği kurallarına uymadığı ve çeşitli çevresel mevzuatları ihlal ettiği belirlendi. Özellikle, kömür ocağının bulunduğu bölgede yaşanan toprak kaymaları ve hava kirliliği gibi olaylar, çevrecilerin dikkatini çekti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı denetim ekipleri, söz konusu ocağın bu ihlalleri nedeniyle 1,3 milyon lira ceza kesilmesine karar verdi.
Yerel halk, kömür ocağının gerçekleştirdiği faaliyetlerin bölgeye verdiği zararlardan dolayı oldukça rahatsız. Amasra’daki bir grup çevre aktivisti, kömür ocağının kapatılması için kampanyalar başlattı. Gerek doğa, gerekse halk sağlığı açısından tehlike oluşturan bu tür işletmelerin daha sıkı denetlenmesi gerektiği fikri, yerel halk arasında yaygın bir görüş haline geldi. Amasra’nın güzelliklerini korumak için bu tür ihlallerin önüne geçilmesi gerektiğine inanan halk, yetkililerden daha fazla hassasiyet bekliyor.
Yerel bir aktivist, “Amasra, doğal güzellikleriyle ve tarihî değerleriyle ünlü bir yer. Ancak bu tür kömür ocakları, bu güzellikleri tehdit ediyor. Bizler, bu doğal mirası korumak zorundayız ve yetkililerin de bu konuda daha duyarlı olmalarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Çevre dostu projelerin teşvik edilmesi ve kömür ocakları gibi zararlı faaliyetlerin sınırlandırılması gerektiğini belirten aktivistler, bu cezanın da bir başlangıç olmasını umuyor.
Söz konusu kömür ocağının sahibi ise, kesilen cezanın haksız olduğunu savunuyor. İşletme yetkilileri, yapılan denetimlerin tam anlamıyla objektif olmadığını ve çevresel zararın minimum seviyede olduğunu iddia ediyor. Ancak yerel halk ve çevreciler, bu yorumları dikkate almadan durumu protesto etmeye devam ediyor.
Amasra, hem doğal güzellikleri hem de tarihî zenginlikleriyle bilinen bir belde olarak öncelikli hedefin çevreyi korumak olmasını vaadediyor. Alınan bu karar, diğer kömür ocakları için de bir ders niteliği taşıyor olabilir. Zira Türkiye genelinde çevresel denetimlerin sıklaştırılması ve kuralların daha da sertleştirilmesi gerektiği artık herkes tarafından kabul ediliyor.
Sonuç olarak, Amasra'da kesilen 1,3 milyon lira ceza, sadece bu kömür ocağını değil, tüm sektörleri etkileyecek bir örnek teşkil ediyor. Yerel halk, doğa severler ve çevre aktivistleri kazanırken, iş sağlığı ve güvenliği konularında da büyük bir ders alınması gerekiyor. Amasra’nın geleceği, bu tür uygulamaların sonuçlarına bağlı olduğu gibi, halkın çevre bilincinin de gelişmesine bağlıdır. Bu olay, hem sektör içindeki firmalar hem de yetkililer için bir uyarı niteliği taşıyor; çevre koruma ve insan sağlığına verdiğimiz önem, her şeyin önünde olmalıdır.