Dünyanın en yaşlı doktoru olarak ün kazanan Dr. María Fátima, 102 yaşında sağlam bir sağlık ve yaşam enerjisi ile dikkat çekiyor. Uzun yaşamının sırrını merak edenlerin sayısı gün geçtikçe artarken, Dr. Fátima bu sırrı açıkladı: sağlıklı bir yaşam tarzı, pozitif bir bakış açısı, sürekli öğrenme ve sosyal etkileşim. Bu dört unsur, onu hem fiziksel hem de zihinsel olarak genç tutmayı başardı. İşte, Dr. Fátima'nın uzun yaşamını borçlu olduğu bu sırların detayları.
Dr. Fátima, sağlıklı yaşamın temeli olarak beslenmeye büyük bir önem veriyor. Günlük diyetinde taze sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve balık gibi doğal gıdalar yer alıyor. İşlenmiş ve şekerli gıdaları mümkün olduğunca hayatından çıkaran Fátima, beslenmesinde yerel ve mevsimsel ürünleri tercih ediyor. Bu sayede hem vücuduna gerekli olan vitamin ve mineralleri alıyor hem de sindirim sistemini sağlıklı tutuyor. Özellikle Akdeniz diyeti olarak bilinen beslenme tarzını benimsemiş durumda. Zeytinyağı, kuruyemişler ve balık spesiyaliteleri, onun vazgeçemediği lezzetler arasında.
Uzun yaşamını sürdüren Dr. Fátima, her gün düzenli fiziksel aktivite yapmayı alışkanlık haline getirmiş. Gündelik yürüyüşleri, esneme egzersizleri ve hafif kuvvet antrenmanları onun günlük rutininin vazgeçilmez parçaları. Fiziksel aktivitenin sadece bedeni daha güçlü kılmakla kalmayıp zihinsel sağlık için de son derece faydalı olduğunu vurguluyor. Dr. Fátima, genç yaşlarında spor yapmaya başladığını ve bu alışkanlığını ömür boyu sürdürdüğünü belirtiyor. Özellikle doğada yapılan aktivitelerin ruhsal olarak onu nasıl beslediğini her fırsatta dile getiriyor. Yürüyüş yaparken doğanın tadını çıkarmak ve temiz hava almak, onun için hayati önemde.
Dr. Fátima'nın bir diğer sırrı da pozitif düşünce yapısı. Hayata olumlu bakmanın ve stresten uzak durmanın yaşlanmayı yavaşlattığını düşünen doktor, günlük hayatında meditasyon ve derin nefes egzersizlerine yer veriyor. Zihinsel sağlığı korumak adına olumsuz düşüncelerin üstesinden gelmek için zaman zaman doğa yürüyüşleri yapmayı, sevdikleriyle vakit geçirmeyi ve hobilerine yönelmeyi ihmal etmiyor. “Kendime sürekli olarak sorarım: Hayatımdaki en güzel şeyler neler?” diyerek kendini motive ettiğini belirtiyor. Bu yaklaşımı sayesinde yalnızca bedensel olarak değil, ruhsal olarak da genç kalıyor.
Dr. Fátima, öğrenmenin yaşla birlikte sona ermediğine ve hayat boyu devam etmesi gerektiğine inanıyor. Bu nedenle, her yıl yeni kitaplar okumayı, farklı diller öğrenmeyi ve çeşitli online kurslara katılmayı alışkanlık haline getirmiş. Zihinsel uyanıklığı korumanın, yaşlanma sürecini yavaşlatmanın en etkili yollarından biri olduğunun altını çiziyor. Her gün yeni bilgiler öğrenmek, onun için yaşamın tadını çıkarma yolunda bir fırsat sunuyor. Ayrıca, yeni insanlarla tanışarak kültürel etkileşimlerde bulunmanın da beyin fonksiyonlarını güçlendirdiğini savunuyor.
Dr. Fátima'nın yaşamı, sağlıklı bir şekilde yaşlanmanın ve uzun yaşamın ipuçlarını veriyor. Onun hayat felsefesi, sadece bedensel sağlığa odaklanmaktan ziyade, zihinsel ve ruhsal sağlık arasındaki dengeyi bulmak üzerine kurulmuş durumda. Uzun yaşamın sırları, bir öneri değil, bir yaşam tarzı olarak karşımıza çıkıyor. Dr. Fátima gibi bireyler, sağlıklı alışkanlıklarının yanı sıra, hayatı dolu dolu yaşamanın ve sevdikleriyle güçlü bağlar kurmanın önemini de bize hatırlatıyor. Onun sırlarını hayatınıza entegre edebilir, huzurlu ve sağlıklı bir yaşam için ilk adımlarınızı atabilirsiniz.